21 Ağustos 2017 Pazartesi

Evde doğanın izleri

Hayatı çoğunlukla bir koşturma halinde yaşıyoruz, haftalar başlayıp bitiyor biz anlamadan. Sürekli aklımızda yapılacak işler listesi, hayata yetişme peşindeyiz. Az zamanda çok işler yapabilme derdindeyiz, bazen ne kadar yorulduğumuzu da önemsemeden. İş ev arasında gidip gelirken de şehir hayatının getirdiği beton yığınları arasında yaşıyoruz çoğunlukla. Fırsat buldukça da kendimizi yeşil alanlara atmaya çalışıyoruz. Tatilde, hafta sonlarında oksijeni içimize bol bol çekmek istiyoruz.

Aslında doğayı evimizde, her akşam iş çıkışı kendimizi biraz huzur ve dinginlik bulmak için attığımız yerde de yaşayabiliriz. Kendimizi az zamanlarda tadılmış mutluluklardan ise, daha uzun zamanlarda yaşamak bize bağlı. Gelin biraz ilham alacak fotoğrafları inceleyelim.


Doğanın renklerini eve taşımak güzel bir adım olabilir. Hazır önümüz sonbahar, çimen yeşili ve toprak tonlarını bir kaç parça eşyaya taşımak güzel bir fikir olabilir.



Yeşili sev, doğayı koru. Ağaç dikemiyorsan da evinde bir kaç saksı bitki yetiştirmek doğa için bir adımdır. Küçük küçük adımlar da sevgiyi arttırır. 


Doğayı eve getiremezseniz de, hayallerinizi eve getirebilirsiniz. Bir orman manzaralı duvar kağıdı, odanızı bir anda serin ormanların havasına büründürebilir. 



Tellere çamaşır değil, bu sefer çiçek asabiliriz. Çalışma masasının etrafında inanılmaz ilham ve huzur verici bir ortam yaratılabilir.


Böyle bir evde yaşamak da çoğu kişinin hayallerinde değil mi?


Tüm resimler kaynak: Pinterest

Güzelliklerle dolu bir hafta olsun. Ben de artık tatile son iki sayıyorum, yeşili ve doğayı bir arada bulacağımız bir yere gitmeyi planlıyoruz bakalım, umarım güzel olur. :)

Sevgiler!

7 Ağustos 2017 Pazartesi

Yeme içme: Tavacı Recep Usta

Ben bu aralar arayı hepten açtım. Aklımda yazacak bir yığın konu vardı ama sıcaklardan mıdır bilmiyorum, bilgisayar başına geçesim gelmedi. Bu arada Ağustos'un ilk haftasını da bitirmiş olduk. Çoğunluk tatillere gitti döndü, kimileri hala tatil planlarında. Biz de son gruptanız. Ama fırsatını buldukça hafta sonlarını değerlendirmeye çalışıyoruz.

Bir önceki hafta sonu çok sevdiğimiz dostlarımız Duygu ve Caner'i ziyarete İzmir'e gittik. Çok keyifli bir hafta sonu oldu her şeyiyle. Hem hasret giderdik, hem de beraber İzmir turu yaptık. Burada hem yemek lezzetine, hem de mekanın güzelliğine, çalışanlarının inceliğine hayran kaldığım bu restoranla henüz tanışmadıysanız sizi de tanıştırmak isterim: "Tavacı Recep Usta".

"Tavacı Recep Usta" normalde İzmir dışında da bir çok ilde şubeleri olan (Ankara, İstanbul, Bursa, Mersin, Diyarbakır, Konya) meşhur bir et restoranı. Bu restoran bir çok şiirlere, filmlere konu olacak kadar efsane bir yer olmuş zamanla. Alsancak sahildeki şubesi zarif bir binaydı. Girişten itibaren her yerde bir çok ünlü ismin fotoğraflarının yanında mekanın ve sahibinin eski resimleri sizi karşılıyor. 


Recep Usta, aslen Diyarbakırlı, yemekleri sevildikçe önce Ankara'dan başlamak üzere yeni şubeler açmaya başlıyor. Kuzu tavası, kaburga dolması gibi et yemekleri en meşhurları. Yemeklerin lezzetlerine, garsonların ilgisi ve mekanın şık ağırlığı eklenince mekanın başarısı daha da artıyor. İzmir'deki şube beyaz bir ahşap bina ile yanındaki tuğla kaplı yüksek bir binanın arasında kalan bir sokak havasında ağaçlar altında nezih bir yemek yiyormuşsunuz havası veren bir mekandı. 



Siz ısmarlamadan masanıza güzel bir salata ve diğer yerlerdekinden farklı bir ezme geliyor. Arkasından haşlama içli köfte ve kıymalı patlıcan dolması (tadı enfesti!) teker teker tabağınıza bırakılıyor. Biz saç tava ve karışık kebap söyledik. Kuzu tava etleri iri iri doğranıp tereyağı ile kavrulmuş, kebap da şehriyeli pilavın yanında Adana, tavuk, kemikli kaburga et, sote etler ile iki kişilik dense de gayet büyük bir tabaktı. 




Yanına söylediğimiz ayran da geniş bir bakır kap içinde ve bir kaşıkla ikram ediliyor. Hazır bir içecek alırsanız bu kebapların yanında yazık olur, ayranının tadına bakın derim. Siz tabağınızdakini bitirdikçe hemen yeni servis geliyor. Baklava ve dondurmalı irmik tatlısını da hemen yemeğin üzerine ikram ediyorlar. 



Bizimle ilgilenen garson bey de çok işinin ehli, ne dediğimizi çok dikkatli dinleyen bir beydi, ayrıca takdir ettim. 

Sözün özü, yolunuz düşerse bir "Tavacı Recep Usta'ya" gidin derim. Ama sakın rezervasyon yaptırmayı unutmayın, bayağı dolu bir mekan.

Sevgiler,


Patatesli Gül Böreği Tarifi

Merhabalar, Bu aralar gelen giden misafirimiz çok. Sağ olsun tüm arkadaşlarımız, yakınlarımız Ece'yi görmeye geliyor, mutluluğumuzu...